1800’li yılların İngiltere’sinde yaşayan William Henry Quilliam adlı vatandaş avukatlıkla geçimeni sağlayan bir adamken kendini birden İslam dünyasının ünlüleri arasında yerini bulur. Öyle bir bulur ki İngiltere Kraliçesi Viktorya’dan tutunda Osmanlı Padişahı Abdülhamid’e kadar ismini duymayan kalmaz. İşte bir dönem İngiliz tarihine ve İslam dünyasına damga vurmuş William Hoca’nın hikayesi…
Bay Quilliam tarihdeki ilk Müslüman olan İngiliz olarak bilinir. Memleketi Liverpool’da İslam’ın İngiltere’deki doğum yeri olarak nitelendirilir. Burada ülkenin ilk resmi camisini 1889 yılında ‘Liverpool Müslüman Enstitüsü’ olarak hizmete açılır. Hizmetler arasında yetimhane, lise, medrese, müze ve kütüphane’de yer alır. Peki William efendi neden İslami seçmişti?
O dönem Fas’a yaptığı ziyaretten etkilenerek Müslüman olmaya karar verir. Ziyareti esnasında Mekke’ye yolculuk yapan hacı kafilesi ile karşılaşır. Onların ibadetleri esnasında ne kadar huzur içinde olduklarından etkilenir. İnsanların yürütüğü basit hayat tarzı, zengin veya fakir gözetmezsizin yürütülen bir dayanışma ortamına şahit olur. Abdullah ismini alarak Müslüman olmaya karar verir.
WİLLİAM HOCA’NIN ZORLU MÜCADELESİ BAŞLAR
Quilliam’ın İngiltere’ye geri döndüğünde islami popüler kırmaya yönelik çalışmaları ile bir nevi Dosta Doğru programlarına startını verir. Bu pek kolay olmaz. Çünkü 19.yy dünyasında (ne tuhafki bugünlerdede) İslamın hristiyanlık değerlerine karşı bir oluşum olduğuna inanılıyordu. O yüzden böyle eğitimli bir aileden gelen birisinin islami seçmesi çok garipsenmişti. Örneğin William’ın babası metodist kilisesine bağlı bir hatipidi.
William Hoca islamın güzelliklerini anlatarak insanları ikna etmeyi çalıştı. Çalışmaları netice verir ve kendi mahallesinden 200 ile ülke genelinde ise 600 kişiyi Müslüman olmalarına vesile olur. Müslüman olmaya karar verenlerin arasında zengin işadamı Chesire bölgesine bağlı Lord Stanley’de bulunuyordu. Böylelikle İngiliz Lordlar Karmasındaki ilk müslüman Lord olma özeliğini taşır.
Bu durum bazı kesimler tarafından olumsuz tepkiler ile karşılaşır. Ona karşı sözlü ve fiziksel saldırılar düzenlenir. Bu saldırıların bir kısmı ingiliz basını tarafından yapılır. Basında yürütülen karalama propagandasına karşı William Hoca’da kendi gazete ve dergisini çıkartır. Bu sayede Müslümanlara yazmaya ve okumaya yönelik de çağrıda bulunmuş olur.
KRALİÇE VİKTORYA BİLE ETKİLENİR
Yazıları o dönem İslam hakkında esas okumalar listesinde yerini alarak yazıları kitaplaştırılır. ‘İslam İnancı’ adli kitap 13 ayrı dile çevirilir. O kadar popüler olur ki Kraliçe Viktorya bile kendisine ve torunları okuması için kitap siparişi verir.
Qulliam’ın çalışmaları ve nagimi Kraliçe ile sınırlı kalmaz ve denizin bir başka güzel olduğu memleket Osmanlı’ya kadar uzanır. William hoca’nın başarısı Osmanlı padişahı Sultan Abdülhamid tarafından 1894 yılında İngiltere çevresinin islam şeyhi görevine getirilir. Ayrıca İran şahı ile Afganistan emiri tarafıdanda ingiliz müslümanların lideri olarak ilan edilir.
1908 yılında Quilliam ile arkadaşlarına yönelik hoşgörüsüzlük ve nefret saldırıları artık dayanılmayacak bir boyuta gelir. Ülkeyi terk etmeye karar verirler. Sonraki yıllarda ülkeye döner ve 1932 yılında Woking kasabasında hayata gözlerini yumar. (HK)