Ata sporumuz olmayan ‘Rugby’nin hikayesi

Bir Rugby dünya kupasını daha geride bıraktık. İngiltere’nin ev sahipliği yaptığı kupada Yeni Zelanda komşusu Avusturalya’yı mağlup ederek mutlu sona ulaştı. Peki bu iri yarılı adamların birbirini kovalayarak, kafa göz daldıkları pozisyonlarda hem ellerini hemde ayaklarını kullanarak gol attıkları bu spor dalı neyin kafasıydı. İşte eski İngiliz başbakani Winston Churchill’in ‘Rugby beyfendilerin oynadığı bir holigan oynudur’ dediği rugby’nin hikayesi…

Rugby dünyaya İngilizlerin futbol ve kriket’den sonra armağan etti bir spor dalidir. Bu oyunun geçmişi 19 yy kadar uzanıyor. Rugby’nin başlangıç noktasıda İngiltere’nin Warwichshire bölgesinde bulunan Rugby kasabasındaki ‘Rugby School’dur. Rivayete göre bu oyunu 16 yaşında William Webb Ellis adına gençin eline aldığı top ile koşarak başladığı iddia edilir. Bu koşmayla beraber zamanla oyuna hareketler eklenir. Böylece rugby evrimi ülke geneline yayılmaya başlar.

Modern Rugby’de 15’e karşı 15 oyuncuyla oynanır. Ama geçmişte oyuncu anlamında bir sınırlama olmadığından örneğin 1839 yılında Rugby Okullunda oynanan bir karşılaşmada 75’e karşı 225 kişi mücadele ediyordu. Hikayeyi dahada tuhaflaştıran ise maçların günlerce sürmesi olmasıydı. Genelde 40 dakikalık iki devreli olarak oynan oyun o dönem gol atmanın çok zor olduğundan 5 gün sürdüğü bile oluyordu. Neticede 1845 yılında oynun kuralları belirlenerek resmiyete dökülür.

OLİMPİYAT OYUNLARINA İLHAM KAYNAĞI OLAN RUGBY

Bu sert oyunda sakatlanmak kaçınılmaz. Genelde bir oyuncu oyuna devam edemiyeceği durumda oyuncu değişlikline gidilir. Ama bu uygulama rugby birliği tarafından kuruluşundan tam 130 yıl sonra 1968 yılında resmiyet kazanır. Bundan önce oyuncuların yüzü yamulmuş veya kırk kol ve bacak ile devam ederdiler. Ayrıca rugby’nin ilk yıllarında oynanan karşılaşmalarda yoldan geçenler yaşanan kargaşaları kavga zannedip sahaya girerek oyuncuları ayırmaya çalışırlarmış.

Tabi rugby merakı ülkeye gelen misafirleride etkisi altına alıyordu. Modern Olimpiyat oyunların kurucusu olarak bilinen Pierre de Coubertin 1888 yılında Rugby Okuluna yapmış olduğu ziyaretten etkilenerek olimpiyatları kurma ilhamini buradan aldığı iddia edilir. Misyor Pierre rugby oynunun mental ile fiziksel yetenekleri yani sıra moral değerline hayran kaldığı belirtilerek olimipyat ruhunu buradan çıkma olduğu söylenir.

Gel zaman git zaman Rugby okulu öğrencilerin bir kısmı eğitimlerini şehir dışında devam etmek isterler. Tabi kendi ata sporları olan Rugby oyununuda beraberinde götürürüler. Böylece rugby’nin dünyaya kapılarını açmış olurlar. Ve en çok takip edilen spor dallarından biri olmasına vesile olurlar.

HUSSAIN KAYA – LONDRA