Yazar Chris Mullin tarafından kaleme alınan ‘Tipik bir İngiliz Darbesi’ (A Very British Coup) kitabı eğer sosyalist bir başbakan İngiltere’de göreve gelirse acaba ne olur sorusuyla yazılmış bir hikayedir.
Özetle bu kimlikte olan İşçi partili Harry Perkins başbakan olarak göreve gelir. Ordu ile siyasetin kodamanları ise onu alaşağı etmek için işbirliğine girerler. İşte bu hikaye yıllar sonra Jeremy Corbyn’nin İşçi Partisi Genel Başkan seçilmesiyle hikayenin ne kadarının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği üzerinde duruluyor. Hakikaten bu ihtimal var mı?
Tarihin en kötü dönemlerinden birini yaşayan İşçi Partisi’nde bu karamsarlık arasında bahisçilerin bile az şans tanıdığı Jermey Corbyn parti üyelerinden aldığı yüzde 50’nin üstündeki oyla partinin yeni lideri seçilmişti. ‘Sosyalist’ kimliği ile tanınan ihtiyar delikanlı adeta ülke siyasetinde yeni bir umududa beraberinde getirdi. Aday olduğunu açıkladığı günden bugüne kadar adı gündemden hiç düşmedi.
Onu özel kılan aslında siyasetçilerde pek alışık olmadığımız şekilde dürüst ve açıksözlü olması. Aksakallı Corbyn söylemleriyle Westminister parlementosuna ve ülke geneline gözle görülebilen yeni bir ruh ve heyecan getirdiği görülüyor.
İşçi partisini tekrar iktidara gelmesi partinin o eski günlerde olduğu gibi sosyalist bakış açığısıyla olacağına inanlılıyor. Ama İngiltere ulusal marşını okumaması veya monarşi yönetimi taraftarı olmaması gibi aykırı tutumlarıda yok değil. Kimilerine göre ki buna bazı partililer dahil İşçi Partisi’nin tek başına iktidara gelmesi Corbyn’nin radikal söylemlerinden vazgeçmesiyle mümkün aksi bir durumun olması halinde ülke geleceğinin tehlikeye gireceği konuşuluyor.
Şu anda görevde olan bir İngiliz üst düzey komutanı “Ordu’ya ayrılan savunma bütçesine yönelik aşırı kesintiler veya NATO’dan çıkma ihtimalinde Corbyn hükümetine karşı ayaklanma başlar. Ülke güvenliğini tehlikeye atacak bir başbakanı durdurmak, adil olsun olmasın, halk da bunu destekliyecektir” diyerek çarpıcı bir yorumda bulundu.
Ama kim nederse desin Corbyn kısa zamanda özelikle gençlerin partiye ilgisini arttırdı ve işçi sınıfını tekrar partiye kazandırmaya başladı. Emektar siyasetçi alışılmışın dışına çıkarak İngiliz siyasetine yeni bir soluk getirdi. Bir değişim rüzgarı eşliğinde bir umut yolculuğu başladı. Önünde uzun bir yol var ama ihtiyar delikanlının göstereceği direnç elbet onu mutlu sona eriştirecektir. (HK/TÜ)