Seyrine doyum olmayan sinemalar

Sinema severler için, filmin yönetmeni, oyuncuları ve konusu gibi unsurların yanı sıra nasıl bir salonda gösterildiği de muhakkak ki çok önemli.  İşte Londra’da en az bir kere gitmeniz gereken sinema salonları ve özellikleri;

electric cinema

Electric Cinema/ Portobello 

Electric Sineması 24 Şubat 1910 tarihinde Portobello’da açılır. İngiltere’nin ilk sinema salondanlarında biri olarak tarihe geçer. Kral Edward döneminin Barok anlayışı ile dizayn edilen bu güzel sinema salonun başına deyim yerindeyse gelmeyen kalmaz. I. Dünya Savaşı’nda Almanlar tarafından atılan bir bombanın sinemaya denk gelmesinden sonra hükümetin aldığı bir kararla kısa süreliğine kapatılır. Açıldığı dönemde, yani 1940’lı yıllarda sinemanın makinistinin bir seri katil olduğu söylentileri kulaktan kulağa dolanmaktadır.

Geçmişinde bir çok gizemi barındıran bu sinema 70’li yıllara gelindiğinde bir sinema külübü olarak tarihteki yerini alır. Ancak sinemanın üzerindeki kara bulutlar bir türlü gitmek bilmez ve tarihler 87’yi gösterdiğinde el değiştiren sinema binası alışveriş merkezine dönüştürülmek istenir. Ancak halkın büyük direnişiyle karşılaşılır. Bu ciddi örgütlenme karşısında fikirden vazgeçilir. Sinema endüstrisinin büyük isimlerinden Audrey Hepburn, Anthony Hopkins gibi sanatçılar da bu örgütlenmede aktif olarak yer alır. Kara talihi bir türlü bitmeyen sinemanın yüzü 2000’li yıllarda güler ve yeni işletmecisiyle birlikte Londra’da lüks sanat sineması konseptiyle yeniden hayat bulur. Şimdilerde ise bölgenin ve Londra’nın en şık sinemalarından biridir.

everyman cinema

Everyman / Hampstead

1933 yılında sinema olarak açılan binanın tarihi bundan çok daha öncesine yani 1880’li yıllara dayanıyor. O dönemde insanların sosyalleşmesi için yapılan bina daha sonrasında tiyatroya çevrilmiş. Döneminin büyük aktör ve aktristlerinin oyunlarının ilk kez sahnelendiği yer olarak büyük önem taşımaktadır.

Daha sonraları Everyman tarafından devralınan bina İngiltere’nin bağımsız sinema ve köklü filmlerinin gösterildiği bir merkeze dönüştürülüyor. Sıcak atmosferi ve Sony Digital 4K projektörleriyle seyirciye hem ev ortamında sinema keyfini hem de kaliteli bir kaç saati sunan Everyman Hampstead, en az bir kere ziyaret etmeyi hak eden yerlerden biri.

genesis cinema

Genesis / Whitechapel

Doğu Londra’nın en eski sinema binalarından biri olan Genenis sineması, 150 yıllık bir eğlence geçmişinin üzerine inşaa edilmiş. 1848 yıllarından müzikhol olarak yapılan bina daha sonrasında Paragon tiyatrosu olarak hayatına devam etmiş. Tiyatro olduğu dönemde sahibi Frank Matcham tarafından yapılan havalandırma sistemiyle, Londra’nın en iyi havalandırma sistemine sahip tiyatrosu olarak ün salmış. Ancak bu tiyatroyu önemli kılan özellik elbette ki sadece havalandırma sistemi değil, bir çok ünlü oyuncuya ki bunların başından herkesin çok severek izlediği Charlie Chaplin ve Laurel & Hardy yer alıyor, ev sahipliği yapmış olmasıdır.

Bina 1912 yılında sinema olarak kullanılmaya başlanmış ancak 1989 el değiştiren sinema on yıl kapalı kalmış. 1999 yılında tekrar izleyicilerine kapısının açan sinema şimdilerde iyi restore edilmiş iç mekanı ve uygun bilet fiyatlarıyla sinema severlerin vazgeçilmez yerlerinden biri olarak en iyi sinemalar listesinde yerini almakta. (TÜ)