İngiltere, her alanda dünyaya önemli isimleri kazandırmış bir ülkedir. William Shakespeare, John Lennon, Emmeline Pankurst gibi nice isimleri dünyaya kazandırmıştır. Ama bir isim var ki elde ettiği başarılara rağmen hafızalarda ve tarih sayfalarında hak ettiği yeri alamamıştır. 18. yüzyılın İngilteresi’nde James Sadler uçmayı başaran ilk İngiliz vatandaşı olmuştur, bizde ki Vehici Hürkuş’un nerdeyse benzer bir örneğidir. Vecihi’nin hikayesinde olduğu gibi James’in hikayesinde de durum değişmemiş ve bir döneme adını yazdıran bu isim hak ettiği değeri görmemiş ve unutulmaya yüz tutmuştur. İşte tarihin unuttuğu uçan adamın Oxford şehirinde başlayan ilginç hikayesi…
Baba mesleği aşçılık olan James Sadler aile pastanesinde çalışıyordu diğer aşçılardan farklı olarak kendisi bilime karşı inanılmaz bir merak içindeydi. Küçük pastacı dükkanlarının arkasında uçuş konusunda çalışmalar yapardı. İlgi alanı uçan balonlardı. Neden balonlara karşı ilgi duyduğunu ya da aşçılıktan balon uzmanlığına nasıl geçiş yaptığı hala bir muamma olsa da bilinen birşey var ki diğer ülkelerde araştırmacılar balonun nasıl uçtuğu konusunda anlaşmazlıklar yaşarken o işi çözmüştü.
Sadler yaptığı çalışmalarda uçan balonların ilkelerini anlamış, yeni bir enerji türü keşfetmiş ve Hidrojen gücüyle çalışan balon üretmişti. Hava gazını kullanan ilk kişi olması tarihe geçmesi için yeterli bir sebepti ancak onu özel kılan şey, onun bir pastacı olmasıydı. Gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda ilk ingiliz balon pilotu olarak uçmaya hazırdı.
O dönemde böylesi işlere kalkışıyor olmak hem tuhaf karşılanan hem de maliyeti çok büyük olan bir iş sayıldığından James, uçmadan önce balonu görücüye çıkardı. İnsanların ilgisini çekerek yapacağı uçuş için kaynak sağladı.
İlk uçuşunu 5 Ekim 1784 tarihinde gerçekleştirir. O dönem insanların hızlı olarak nitelendirebilecekleri tek şey atlardı. Hatta insanların gökyüzü hakkında çok bilgileri olmadığından havada kürek çekilebileceğine bile inanlar vardı. Sadler, gökyüzünde karşılaşabileceği ejderha saldırılarına ve cennet kapısına çarpabileceğine dair uyarıları aldıktan sonra uçuşunu gerçekleştirdi ve 30 dakika havada kaldı. 1097 metre yükseklikte uçan balon pilotu Sadler, ilk denemesinde 6.4 kilometre yol kat etti.
Takvim yaprakları 1785’i gösterdiğinde Sadler’in ünü ülke geneline yayılır. Öyle ki ziyarete gittiği Cheltenham kasabasında onu ve balon uçusunu görmek isteyenlerin yoğunluğundan dolayı okullar ve fabrikalar kapatılır. Ününün böylesi artması gittiği yerlerde hayatın durmasına sebep oluyordu. Adının böyle yankılanıyor olmasına Kraliyet ailesi de tepkisiz kalmaz ve 15 Temmuz 1814 yılında James Sadler, bizzat Kraliyet ailesinin davetlisi olarak özel bir gösteri düzenlemek için Londra’ya gelir.Londra’nın en ünlü parklarından biri olan Hyde Park’da 10 binler onun balonuyla kalkışını ve uçuşunu izler.
2 Ağustos 1814 yılında ise Kraliçe Caroline, Sadler’i Londra’daki sarayında ağırlar. Bu Sadler’in elde ettiği başarından ona verilmiş büyük bir onur olur. Herkes için bir kahraman olan Sadler, halkın en sevdiği isimlerden biri olur. 40 yıllık balon macerasına çok sayıda başarılı uçuş sığdıran böylesi bir isimin bugünlere taşınamamasının ardında yatan sebep neydi?
O dönemin Londra Chronicle gazetesi Sadler’in başarısının ülkenin üst kademesindeki kişiler tarafından hor görüldüğünün bir göstergesi olarak şöyle bir habere yer vermişti, “Lordlar onu basit bir pasta satıcısı olarak görüyorlar.” James Sadler ayrıca o yıllarda Oxford Üniversitesi tarafından da umursanmamıştı çünkü işçi sınıfına mensuptu. Bazı kaynaklara göre de James’in hiç bir eğitimi almadığı ve okur yazarlığının da olmadığı iddia edilir.
Çok az sayıda kitap onun hakkında bahseder, bahsi geçen kitaplarda ise sadece kısaca adı geçer. Böylesi büyük bir olaya imza atmış bir isim nasıl olurda unutulur bilinmez, bilimsel bir eser bıraksaydı gerisinde aynı muameleyi görür müydü soylular tarafından, o da tartışılır.
1878 yılında 75 yaşında vefat eden Sadler belki geride cilt cilt yazılmış kitaplar ya da adlarını imrenerek andığımız üniversitelerden alınmış diplomalar ya da onu belgeleri bırakmıştır ama öleceği son ana kadar tutkunu olduğu bu işe adamış bir isim olarak hafızalarda kalmıştır.
Tıpkı Vecihi Hürkuş gibi Sadler’de sessizce aramızdan ayrıldığın da Oxford Üniversitesi gazetesi büyük başarılar elde etmiş, bilimsel buluşları ile bilinen Sadlerin ölümünü sadece şu cümle ile okuyuculara duyurur; “Rose Hill Sadler’in abisi James Sadler vefat etti…” (HK/TÜ)