Bir ülkeye kitap okumayı sevdiren ‘uğurböcekleri’

Çocukluk dönemimizde okuduğumuz kitaplar hayata bakış açımızı şekilendirmiştir. Okuduğumuz hikayeleri bir de kendi hayal dünyamızda yaşatırdık. Yazar Neil Gaiman’nın da dediği gibi ‘Elinde tuttuğun bir kitap senini hayalindir…’ İşte bu hayallerin 1950’li yıllarından itibaren İngiltere’deki milyonlarca çocuk tarafından yaşamasına vesile olan ’Uğurböceği’ (Ladybird) kitaplarıdır. İşte bir ülkeye kitap okumayı sevdiren uğurböceklerin hikayesi…

Küçük boy boyutundaki bu renkli çilitli kitaplar mıknatısların nasıl çalıştığıdan, kışın nelere dikkat edilmesi gerektiğine ve araba bakımına kadar çeşitli konularda çocukları bilgilendirmiştiler. Onları diğer kitaplardan özel kılan nokta ise kendilerine özgü anlatım, yazılım ve sunum şekliydi. En büyük özellik konuların dikkatlice araştırılması ve olgusal içeriğinin zengin ile detaylı olmasıdır. Basit anlatım diliyle okuyuculara doğa dünyasını çekiciğiliğini anlatrak, peri masalarını etkileyici kılarak ve İngiliz tarihinde yer alan önemli isimlerin hayatını dramatize ederek o dönemdeki nesle farklı bir tarzda çok sayıda bilgi sunarlar.

Ladybird kitapların bir diğer özelliği ise dönemin tanımış en iyi resimleyenleri bilinmeyen bir dünyayı çocuklara en iyi şekilde fotoğraflamak için resimlere yer vermesidir. Çocukların gündelik hayatlarından yansımaları kitaplarda sanki bir ayna olarak yansıyordu. Onlar için bir görsel hediye idi. Zaten bu kitaplar 1950’lı yılların İngiltere’sinin nasıl bir yer olduğuna dayır adeta bir zaman kapsülü şeklinde ışık tutuyordu.

Uzun yıllarda ‘Uğurböceği’ kitapları edebi kültürü geliştirmeye yönelik kitap okumaya teşvik bir sistem oluşturmuştu. Tam üç jenerasyon boyunca milyonlarca kişinin ev kitaplığında yerini almıştı. Ladybird kitapları 1950 ile 70’li yılları arasında İngiliz çocukluk döneminin bağcıklı ayakkabılar, pilli el fenerleri ile ilkokul’da verilen sıcak süt gibi (şimdi küçük ama o zaman büyük) anıların önemli bir parçasıydı.

Hikayelerdeki bakış açıları hep insanı yönünü ortaya koyuyordu. İlham verici bir etkisi vardı. Kitapların içeriği çocuklara güvenli bir dünyayı gösteriyordu. O gerçek hayatın negatif tarafını dışarı atarak çocuklara herşeyin mutlu olmaya dayalı bir parıltılı dünya sunuyordu. Sıcak bir resimin ortaya çıkmasını sağladılar. İşte bu resimlere Uğurböceği diyarı (Laydbirdland) diye adlandırılıyordu. Keşke bugünlerde bütün çocukların bu mutluluk resimleri görebilmesi dileğile…